Depremlerin sıklıkla yaşandığı çoğu Asya ülkesinde, hayvan davranışları, sisler, bulut oluşumları, ışımalar gibi depremlere öncü sıra dışılıklar hakkında çok sayıda atasözü ve efsane gelişmiştir. Japonya’da, Kobe Depremi (7.2 büyüklüğünde, 17 Ocak 1995) öncesinde bu olaylara ek olarak, elektrikli cihazlarda, kuvars saatlerde de sıra dışı bazı durumlara tanık olunduğu iddia edilmişti. Bu olaylar hem Wadatsumi (1995) tarafından derlendi, hem de Kansai Bilim Kurumunca derlenerek analiz edildi. Ancak, elektrikli cihazlar için ortaya atılan iddialara, daha çok “Uzak Doğu kültüründe zaten var olan olaylara modern bilimin ilerlemesi ile eklenenler” olarak bakıldı ve bunlar depremi önceden bilme arzusundan kaynaklanan psikopatolojik durumlar olarak değerlendirildi.
Gerçekten de kendiliğinden açılan video kasetleri, kuvars saatlerin ibrelerinin hızla dönmesi ya da hafifçe tersine dönerek durması vb. olaylara tanık olan depremzedeler bir algılama bozukluğu olan “Alice Sendromu”nun içinde miydi?
“Çılgın Çay Partisi” – Alice Harikalar
Diyarında (Lewis Carroll – Charles Lutwidge Dodgson). Belki de, derileri sepilemede kullanılan toksik civadan etkilendiği için akli dengesini yitiren “şapkacı” etrafına bakınarak:
“Zamanla iyi geçinirsen saati hep senin keyfince işletir. Saat 9:00, ders çalışma vakti, ona bir fısıldarsın, gözünü açıp kapatana kadar fırrrak döner. Bir de bakarsın ki saat 13:30 olmuş, tam yemek vakti!”
Uzak Doğu’nunkinden farklı bir kültür ve inanç yapısına sahip ülkemizde yaşanan İzmit Depremi (7.4 büyüklüğünde, 17 Ağustos 1999) sonrasında Ulusoy ve Ikeya (1999) tarafından derlenen 1026 sıra dışı durum, Wadatsumi (1995)’nin Kobe Depremi (Japonya) sonrasında derlediği 1519 sıra dışı durum ile karşılaştırılarak “Deprem Habercisi Olaylar ve Bilimsel Yorumlar” (Ulusoy ve Ikeya, 2001) adlı kitap oluşturulmuştur.
Ülkemiz için bu alanda bir ilk olan çalışmada, her iki deprem için toplanan sıra dışı durumların yalnızca konulara göre dağılımları bakımından benzerlik taşımadığı, aynı zamanda içerik bakımından da uyuştuğu saptanmıştır. İzmit ve Kobe depremleri için düzenlenen aşağıdaki tabloya göre, derlenen sıra dışı olayların; “hayvanlar”da %50, “gökyüzü ve ışıma”da %32, “deniz ve kara”da %10, “elektrikli cihazlar”da %7 ve “bitkiler”de %1’lik bir dağılım göstermektedir.
Wadatsumi (1999), Tayvan-921 (7.7 büyüklüğünde, 21 Eylül 1999) Depremi ile ilgili olarak 2465 sıra dışı durum derlemiş ve Shih (2000) de bunlara yeni eklemelerde bulunmuştur. Hem bu veriler hem de Batı Hindistan-Gujarat (7.7 büyüklüğünde, 26 Ocak 2001) Depremine ilişkin olan ve Kundu (2001) tarafından derlenen sıra dışı durumlar, Kobe ve İzmit depremleri için bildirilenlerle uyumlu çıkmıştır.
Depremlerin sıklıkla yaşandığı çoğu Asya ülkesinde, hayvan davranışları, sisler, bulut oluşumları, ışımalar gibi depremlere öncü sıra dışılıklar hakkında çok sayıda atasözü ve efsane gelişmiştir. Japonya’da, Kobe Depremi (7.2 büyüklüğünde, 17 Ocak 1995) öncesinde bu olaylara ek olarak, elektrikli cihazlarda, kuvars saatlerde de sıra dışı bazı durumlara tanık olunduğu iddia edilmişti. Bu olaylar hem Wadatsumi (1995) tarafından derlendi, hem de Kansai Bilim Kurumunca derlenerek analiz edildi. Ancak, elektrikli cihazlar için ortaya atılan iddialara, daha çok “Uzak Doğu kültüründe zaten var olan olaylara modern bilimin ilerlemesi ile eklenenler” olarak bakıldı ve bunlar depremi önceden bilme arzundan kaynaklanan psikopatolojik durumlar olarak değerlendirildi. Gerçekten de kendiliğinden açılan video kasetleri, kuvars saatlerin ibrelerinin hızla dönmesi ya da hafifce tersine dönerek durması v.b. olaylara tanık olan depremzedeler bir algılama bozukluğu olan “Alice Sendromu”nun içinde miydi?
“çılgın çay Partisi”-Alice Harikalar Diyarında (Lewis Carroll-Charles Lutwidge Dodgson). Belki de, derileri sepilemede kullanılan toksik civadan etkilendiği için akli dengesini yitiren “şapkacı” etrafına bakınarak: Zamanla iyi geçinirsen saati hep senin keyfince işletir. Saat 9:00, ders çalışma vakti, ona bir fısıldarsın, gözünü açıp kapatana kadar fırracak döner. Bir de bakarsın ki saat 13:30 olmuş, tam yemek vakti!!!!
Uzak Doğu’nunkinden farklı bir kültür ve inanç yapısına sahip ülkemizde yaşanan izmit Depremi (7.4 büyüklüğünde, 17 Ağustos 1999) sonrasında Ulusoy ve Ikeya (1999) tarafından derlenen 1026 sıra dışı durum, Wadatsumi (1995)’nin Kobe Depremi (Japonya) sonrasında derlediği 1519 sıra dışı durum ile karşılaştırılarak “Deprem Habercisi Olaylar ve Bilimsel Yorumlar (Ulusoy ve Ikeya, 2001)” adlı kitap oluşturulmuştur. ülkemiz için bu alanda bir ilk olan çalışmada, her iki deprem için toplanan sıra dışı durumların yalnızca konulara göre dağılımları bakımından benzerlik taşımadığı, aynı zamanda içerik bakımından da uyuştuğu saptanmıştır. izmit ve Kobe Depremleri için düzenlenen aşağıdaki tabloya göre, derlenen sıra dışı olayların, ‘hayvanlar’da %50, ‘gökyüzü ve ışıma’da %32, ‘deniz ve kara’da %10, ‘elektrikli cihazlar’da %7 ve ‘bitkiler’de %1’lik bir dağılım göstermektedir. Wadatsumi (1999) Tayvan-921 (7.7 büyüklüğünde, 21 Eylül 1999) Depremi ile ilgili olarak 2465 sıra dışı durum derlemiş ve Shih (2000) de bunlara yeni eklemelerde bulunmuştur. Hem bu veriler hem de Batı Hindistan-Gujarat (7.7 büyüklüğünde, 26 Ocak 2001) Depremine ilişkin olan ve Kundu (2001) tarafından derlenen sıra dışı durumlar Kobe ve ızmit Depremleri için bildirilenlerle uyumlu çıkmıştır.
|
|
Kuşkusuz, derlenen verilerin tümüne mutlak doğrular olarak bakılamaz. Buna karşın, “doğru deprem habercileri”ne ulaşabilmemiz için, objektif biçimde oluşturacağımız veri tabanının içeriğini bilimsel yolla incelememiz ve bunlar içinden yanlış verileri elememiz gerekmektedir. Aksi takdirde, gözlenen ve sıra dışı olduğu sanılan her olay depremle ilişkilendirilecek; bu yolla da binlerce yıllık kültürlerin bu alandaki birikimi bilinçsizce kirletilecektir. Aşağıda, izmit Depremi için derlenen bu sıra dışı durumlar, ilgili konu başlığı altında site üyeleri için hazırlanmıştır. Burada vurgulanan olayları dikkatle okuyacağınızı umarız. Bunlara benzer bir olaya ya da size gerçekten de sıra dışı görünen herhangi bir olaya tanık olduğunuzda, olayı fotoğraf, ses kaydı, el çizimleri v.b. kanıtlarla tarif edip sitede bir “yazar” olarak “Gözlemim var!!!” butonunu kullanarak anlatmanızı ya da olayı ve kanıtları ulku@sismiksiren.com site adresimize bildirmenizi önemle rica ederiz. Bildirimleriniz tarafımızdan dikkatle incelenecek; isteğinize bağlı olarak isminiz ile birlikte değerli gözlemleriniz de ayrıntılı olarak sitede derlenecek, daha sonra da yayınlanacaktır.
Aşağıdaki İzmit Depremi (17 Ağustos 1999) için derlenen sıra dışı durumlar, ilgili konu başlığı altında site üyeleri ve ziyaretçileri için hazırlanmıştır. Burada vurgulanan olayları dikkate okuyucularımıza sunarız. Bunlara benzer bir olaya ya da size gerçekten de sıra dışı görünen herhangi bir olaya tanık oldunuz mu?
olay nerede geçti?
olay ne zaman oldu?
olay ne kadar sürdü?
sorularını cevaplayacak biçimde (fotoğraf, ses kaydı, el çizimleri vb. kanıtlarla) sitede bir “yazar” olarak “Gözlemci var!” butonunu kullanarak anlatamaz mısınız? Sizin bu katkılarınızla sismiksiren.com sitesini daha anlamlı ve bilimsel verilerle donatmak istiyoruz. Bildirimlerinizi faklılıklarınıza dikkatle incelemek; insanlarımızı daha fazla aydınlatmak, bilinçlendirmek bizleri güçlendirecektir.
Peki hangi sıra dışı belirtileri gözlemlemelisiniz? aşağıda size veri tanıkları:
Siz de olağanüstü sıra dışı durumlarınızı iletişim sayfamızdan bize bildirebilirsiniz.
Kitapçılarda!!!
Depremlere öncü sıra dışı olayları derlemek amacıyla 24–30 Ağustos 1999 ve 20–24 Eylül 1999 tarihlerinde yaptığınız anket çalışmalarımızın uzantısı olarak ortaya çıkan “Deprem Habercisi Olaylar ve Bilimsel Yorumlar (2009)” başlıklı kitabımızdaki çoğu sıra dışı olay, o tarihten günümüze kadar Tayvan, Hindistan, Çin, Japonya, Yeni Zellanda’da ve Van’da yaşanan büyük depremler öncesinde de tekrar etmiş, veri tabanımıza duyulan güven tazelenmiştir. Verdiğiniz destek ve katılımlarınız için teşekkürler…
Yeni gözlemler, yerel tanıklar ve güncel yorumlarla
“Deprem Habercisi Olaylar ve Bilimsel Yorumlar”
Ü. Ulusoy – M. Ikeya
(Ocak 2010, Ankara)